21 Nisan 2008 Pazartesi

GELECEĞİN MESLEKLERİ


GELECEĞİN MESLEKLERİ NELERDİR?Yapılan yatırımlar doğrultusunda yeni olduğu kadar uzlaşmayı gerektiren pek çok meslek gençleri bekliyor. Bir zamanlar doktorluk, öğretmenlik ve mühendislik el üstünde tutulurdu. Son yıllarda her alanda meydana gelen değişiklik meslekleri de değiştirmiş durumda. Elbette değişim fırtınası geçmişe dair her türlü mesleğe olan ilgiyi değiştiremedi.Bir zamanlar itibarlı olan meslekler günümüzde de önemini korumakta. Bununla birlikte geçmişin gözde meslekleri ile geleceğin gözbebeği olan meslekler bir arada yaşayacak ve onların da ortak paydası uzlaşma olacak. Yeni mesleklerin ortaya çıkmasında gelişmiş olan ülkeler önemli rol oynamaktadır. Elbette ABD bu konuda başı çekiyor ABD'nin 2000'li yılında yapacağı yatırımlar, mühendisliğin bir çok farklı alanda ortaya çıkacağının sinyalini veriyor. Yapılacak yatırımları altı alanda toplamak mümkün. Bunlar;malzeme sentezi ve . üretimi, taşımacılık, bilişim ve iletişim, bioteknolojik gibi alanlar dikkati çekiyor. Önümüzdeki yıllarda makine, bilgisayar, malzeme, endüstri, çevre ve kimya gibi mühendislik alanların ön plana çıkması bekleniyor. Ayrıca işletme, fiyatlandırma uzmanlığı, promosyon analistleri, kalite mühendisleri, kalite mühendisleri, marka araştırmacıları aranan mesleklerden olacak. Teknolojik değişimin meslekler üzerinde belirgin etkisini yapılan araştırmalar gösteriyor. Örneğin İngiltere'de yeni açılan iş yerlerinin %73'ü teknoloji tabanlı. Eleman arayan şirketlerin %58'i teknoloji eğitimi almış elemanlar tercih ediyor.Türkiye'de ise yapılan planlamada öncelikle AR-GE (Araştırma geliştirme), teknolojik gelişme, çevre koruma vb yeni çalışma alanlarına ayrılacağı belirtiliyor. AR-GE' ye ABD'de gayri safi milli hasıladan ayrılan pay %2,8, Japonya'da %3 oranında iken; bu Türkiye'de %0,5 dolaylarında. Planlamada öngörülen hedeflere ulaşıldığı taktirde mühendislerin önü açık görülmekte. Gelecek dönemde telekomünikasyon yazılımcıları, elektronik, bilgisayar ve iletişim teknikerlerinin önünün parlayacağı yönünde.TIBBIN YILDIZI SÖNMEDİGelecekte tıp ve tıbbi bilimlerin yıldızı parlamaya devam edecek. Nöroşirurji (beyin cerrahisi) geleceğin ilgi gören mesleklerinden olacak. Bunun gerekçesi ise stres, depresyon, melankoli gibi rahatsızların kaynağının beyinden kaynaklı olmasıdır.Aynı zamanda kanserin nedenini araştıracak olan onkologlar, hastalıkların kaynağını araştıracak olan genetikçiler gelecekte aranan mesleklerden olacak. Zorlaşan hayat şartları altında ezilen insanlar için psikiyatristler aranan insanlar olacak.FİYATLANDIRMA UZMANLARI GÜNÜMÜZ ŞİRKETLERİN GÖZDELERİFiyatlandırma uzmanları yeni ürünlerin piyasaya çıkmadan önce gerçek fiyatlarını belirlemek için ön çalışmalar yapıyorlar. Ticaretin her zaman revaçta olduğu günümüzde onlara her zaman ihtiyaç vardır.TÜM DEVRE TASARIM VE ÜRETİM UZMANLIĞI.Üniversitelerin elektronik mühendisliği bölümlerindeki lisans eğitiminin üçüncü yılından sonra mikro elektronik bölümü seçiliyor.. Tüm devre tasarımı, iyon ekme tekniği konularında lisansüstü eğitimi yapılıyor. TÜBİTAK ve üniversitelerin dışında Türkiye'deki çalışma alanları kısıtlı. Ancak, dünyada önü oldukça açık bir işkolu Bu alanda eğitim alan Türk mühendisleri yurt dışında cazip koşullarda çalışıyorlar.SAGLIK, EMNİYET, ÇEVRE KORUMA UZMANLIĞIÇevre mühendisliği konusunda lisans eğitiminin ardından işletme alanında yüksek lisans yapılması gerekiyor. Ancak çevre mühendisliği eğitiminde emniyetle ilgili yeterli bilgi verilmediği için, bu konudaki deneyim sanayiden ediniliyor. Diğer mühendislik kollarından da bu mesleğe geçiş yapılabiliyor.MOLEKÜLER BİYOLOJİBilkent, ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi'nde moleküler biyoloji ve genetik dallarında lisans eğitimi yapılıyor. Üniversite ve TÜBİTAK gibi eğitim kurumlarının yanı sıra yurtdışında iş alanları var.BİYOTEKNOLOJİBiyoloji eğitiminden sonra moleküler biyoloji ve genetik dallarında yüksek lisans yapmak gerekiyor. Enerji sektörü, üniversite ve TÜBİTAK başlıca çalışma alanları.ÇEVRE BİYOTEKNOLOJİSİÇevre konusundaki lisans eğitiminin yanı sıra tarım ve ziraat mühendisleri de bu alana geçiş yapabiliyorlar. Ancak, meslek içi eğitimler ve konuyla ilgili lisans eğitimi almaları gerekiyor. Türkiye'de Biyoteknoloji alanında faaliyet gösteren şirket sayısı fazla değil. Dünyada bu mesleğe ilgi giderek artıyor. Geliştirilen ürünler için alınan patentler, bu işi yapanlara yüksek kazanç sağlıyor.GAYRIMENKUL DANIŞMANLIĞIGayrimenkul geliştirme danışmanlığı, dünyada yaygın bir iş kolu olmasına karşı Türkiye'de pek bilinmiyor. Gelecekte bu mesleği seçenler kazanacak. Yatırım yapılması halinde arsa gibi taşınmazların ekonomik değerini belirleyen bu iş kolu, fabrika ve şirketlerin de belirli zamanlarda ekonomik değerlendirmesini yapıyor. Batı'da ipotek bankacılığının gelişmesiyle yaygınlaşan gayrimenkul geliştirme danışmanlığının, Türkiye'de de aynı süreci izleyeceği yorumları yapılıyor. Teminat amaçlı gayrimenkul değerlemesinin, gerçek ve bilimsel değerler kullanılarak yapılması, birçok yatırımcıya kaynak sağlaması açısından da önem taşıyor.SERMA VE PİYASASI UZMANIBir ülkedeki menkul kıymetleri, yabancı yatırımcılara pazarlayan uluslararası sermaye piyasası uzmanları, ülkeye finansman sağlıyor. Mesleğini hem keyifli hem de milli yanı ağır basan bir meslek olarak tanımlanıyor. Dikkatli bir çatışma süreci gerektiriyor. iktisat ve işletmeyle birlikte, muhasebe, finans, pazarlama ve diğer sosyal bilgiler dallarında alınacak eğitimler çok önemli olmaktadır.Tombul'a göre, Türkiye'de sermaye piyasalarının yeni gelişmesi, bu mesleği gelecekte öne çıkaracak nedenlerden biri olarak kabul ediliyor. Tombul, sermaye piyasalarının gelişmeden hiçbir ülkenin gelişmeyeceğini vurguluyor.'Türkiye'de borsa yolun çok başında ve spekülatif ağırlıklı olarak ilerliyor. Ama bu böyle olmayacak. Her ülke bu aşamadan geçiyor. bir ülkenin gelişmesi, sermaye piyasalarının gelişmesine bağlı. Bu durum Türkiye için de geçerli.'SAĞLIK, EMNİYET, ÇEVRE UZMANIBu meslek, işyerinde çalışanların kendi sağlıklarını koruyarak çalışmalarını sağladığı gibi, şirketin çevreye zarar verip vermediğini de kontrol ediyor. Üretim faaliyetleri çoğalıp, yeni tesisler açıldıkça, gelecekte bu konunun uzmanlarına büyük ihtiyaç duyulacak Ölçek farkı gözetilmeden tüm şirketler, bu konuyla ilgili danışmanlık hizmeti alarak, eleman çalıştıracaklar.Mesleği ön plana itecek gelişmelerden biri de şirketlerin ISO 14000 belgesi alma zorunlulukları. Çevreyle ilgili bir sertifika olan ISO 14000'i alabilmeleri için Sağlık, Emniyet ve Çevre (SEÇ) sistemlerine sahip olmaları gerekiyor. Gelecekte, gerek Türk, gerekse yabancı şirketlerin mal satabilmek için gerekli olan ISO 14000'e yönelmeleriyle bu alanda hizmet verecek onlara büyük ihtiyaç duyulacak.GAZETECILIKİnsanların haber alma ihtiyaçları gelecekte de artarak devam edecek. Bu nedenle gerek yazılı, gerek görsel asın önem kazanacak. Bugününün gazetecileri, özellikle savunma, ekonomik, magazin gibi alanlarda uzmanlaşmayı tercih ediyorlar. Böylece , geçmişteki her şeyi bilen gazeteciler dönemi tarihe karışıyor.SPİKERLİKÖzel televizyon kanallarının çoğalmasıyla birlikte önem kazanan haber spikerliği, bugün gençler arasında en çok tercih edilen mesleklerden biri. Gelecekte de yenileri açılacak olan televizyon kanallarıyla haber spikerliği giderek popülaritesini artıracak.YÖNETİCİLEREndüstri çağında, yöneticilerle işçiler arasında 'sosyal kontrat'lar gündeme gelebilecek. 'Ömür boyu iş garantisi' kavramı ağırlık kazanarak işgücünün eğitimine önem verilecek. Gerçek değişim ise yönetim biçimlerinde yaşanacak. Sistem, vardiyasız çalışma, iş paylaşımı, geçici profesyoneller ve yöneticiler üzerine kurulacak.Yöneticiler, yeterli iş bilgisi olmayan işçiler izin özel yönetim planlarını devreye sokacaklar. iyi eğitim görmüş ve iş bilgisi tam olan uzmanlara ise özel motivasyon programları uygulanacak. Böylece, her iki gruba da önce kendini, sonra işini geliştirme fırsatları sunulacak.Meslek içi eğitimler artacak, danışmanlık hizmeti veren şirketler önem kazanacak. Eğitilen ve iş .deneyimi kazanan çalışanlar, kendi mesleklerini şirketin ihtiyaçları konusunda kullanabilmeyi amaçlayan ileriye dönük planlar yapabilecekler. Yönetim, her düzeydeki çalışanın ihtiyaç duyduğu rahat ortamı sağlayac8.k, bunun karşılığında ise onlardan şirkete yeni fikir kazandırmasını ve ürünler katmasını isteyebilecek. Organizasyonun başarılı olması ise ana hedef olacak.Teknolojinin etkileri, eğitim, sosyo-ekonomik sistem, organizasyonel eğilim, pazarda globalizasyon, işgücü gibi unsurlar, 2005 yılı yönetim ve yöneticilerin ana konularını oluşturuyor. Orta kademe yöneticiler gerekli teknolojileri kullanarak, kurum içinde toparlayıcı, organize edici, süzgeçten geçirici bir rol oynayacaklar. Sınırların kalkmasıyla birlikte çok yönlü işgücü potansiyelini yönetecek olan yöneticilerin başarıları, bu grupları birleştirerek,. verim alabilmesiyle ölçülecek. Tüm çalışmalar iş gruplarının oluşmasıyla yürütülecek. Bu gruplar, yeni kararları verirken müşteriden, varolan iş gücü potansiyeline ve kurumun dış dünyadaki yapısına kadar birçok bulguyu inceleyecek. Onların inisiyatif kullanmaları sağlanacak. Kısacası, 2005 yılı yöneticileri; izleyici, atak, insana odaklı, esnek, risklere açık, lider, vizyon sahibi olan ve insanların performansını ölçebilen bir yapıda olanlar arasından seçilecek. Bilgiyi, teknolojiyi, rekabet ortamında bir avantaj haline getirebilen yöneticiler, kendi güçleri yerine verimliliği en önemli güç olarak görebilecekler

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI


AĞIZ KANSERİ SESSİZCE İLERLEYEREK ÖLÜME GÖTÜRÜYOR
Bugün'ün haberine göre erkeklerde oluşma olasılığı kadınlara oranla 2 kat fazla olan ve genellikle 45 yaşın üzerinde ortaya çıkan ağız kanseri, sessizce ilerleyerek kişiyi ölüme götürüyor.Erken teşhisi için mutlaka yılda en az 1 kez diş hekimine gidilmesi gerektiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Hastalıkları Cerrahisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Cansu Alpaslan, ağız kanserinin belirtilerini şöyle sıraladı:- Ağız içinde veya etrafında beyaz veya kırmızı renkli alanlar.- Ağız içinde hassas, tahriş olmuş, kabarık veya kalınlaşmış alanlar.- Ağızda veya boğazda tekrarlayan kanamalar.- Seste boğukluk veya boğazda yutulamayan cisim hissi.Ağız kanserini önlemek için yapılması gerekenleri sıralayan Alpaslan şöyle konuştu: “Tütün ve alkol mutlaka azaltılmalı. Ispanak, kara lahana, havuç, kayısı, mango ve nişastalı olmayan gıdalar riski düşürüyor."

TELEFON FİYATINA CEP BİLGİSAYARI


Birkaç yıl öncesine kadar lüks olarak görülen cep bilgisayarlarının (PDA) fiyatları, 400 YTL seviyesine kadar indi
ilk modelleri 1993 yılında çıkan, buna karşın sadece telefon rehberi ve kısa notları saklamaya elverişli olan PDA'lar, günümüzde gelişen teknoloji sayesinde, cep telefonu olarak kullanılır ve masaüstü bilgisayarların yapabildiği işlemleri yapar hale geldi. Genellikle masaüstü bilgisayarlarda kullanılan işletim sistemlerinin mobil sürümlerini kullanan ve dokunmatik ekrana sahip PDA'lar, cep telefonlarının tüm özelliklerinin yanı sıra, internet sitelerinde dolaşma ve e-postaların kontrolü, yazı, hesap tablosu ve sunum dosyalarını gösterme ve basit düzeyde düzenleme, navigasyon, müzik dinleme ve video izleme gibi işlemleri yapabilirken, bu cihazlar için üretilen binlerce değişik yazılım da yüklenebiliyor. Birkaç yıl öncesine kadar birkaç bin dolar seviyesindeki fiyatlara alınabilen PDA'ların fiyatları ise başlıca rakipleri olan cep telefonlarının özelliklerinin kendilerine yetişmesi ve fiyatlarının da düşmesi sonucu, son yıllarda cep telefonlarının seviyesine kadar indi. FİYATLARPDA'larla özdeşleşen PALM firmasının en alt modeli olan ZIRE31 327 YTL fiyatla satılırken, popüler modellerinden TREO 600 modelinin fiyatı ise 423 YTL'ye kadar indi. Bunun yayında, HP firmasının cep telefonu görünümlü IPAQ 514 modeli ise 417 YTL'ye kadar düşen fiyatla satılıyor. Bunun yanında, bir dizüstü bilgisayarın işlem gücüne yaklaşan özelliklere sahip üst modellerin fiyatları ise 1,200 YTL'ye kadar çıkıyor. FUJITSU'nun POCKET LOOX T830 modeli bin 258 YTL'den satılırken, BENQ-SIEMENS'in P51 modeli bin 149 YTL'ye, PALM'in TREO680 modeli ise bin 69 YTL'ye satılıyor.

GÖZ ALTINDAKİ HALKALARA SON


Herhalde göz altındaki morluk ve halkalar kadar can sıkıcı bir sorun olamaz! Üstelik hemen hemen tüm kadınlar bu sorunu yaşıyor. Ancak bazıları her zaman, bazılarıysa dönem dönem diye eklemekte fayda var...Peki göz altlarında morluklar niçin oluşuyor?Uzmanlar bunun çeşitli nedenleri olduğunu belirtiyor. Onlara göre buradaki önemli nokta sorunun sürekli mi yoksa dönemsel mi olduğu. Çünkü dönemsel ve kronik göz altı morluklarının farklı nedenleri var. Göz altında kronik bir şekilde morluk ve halka oluşmasının başlıca nedeni bu bölgedeki ince, kılcal damarlarla ilgili sorunlar. Ayrıca yorgunluk ve uykusuzluk, güneş ışınları, alerjiler, bazı ilaçların uzun süre kullanılması da dönemsel olarak sorunu ağırlaştıran etkenler. Kronik göz altı morluklarıyla baş etmenin en iyi yolu buna özel üretilmiş kozmetik ürünlerden faydalanmak. Dönemsel sorunlardaysa, sorununun kaynağıyla savaşmak en akıllıca olanı.1. Kılcal damarların kan sızdırması Yapılan dermatolojik araştırmaların birçoğu gösteriyor ki; siyah halkalar göz çukurlarındaki kılcal damarların içinde yer alan hemoglobinin oksidasyonuna bağlı. Başka bir deyişle göz çukurundaki kılcal damarlar, kanı sızdırarak sızan kanın oksijene maruz kalmasına yol açıyorlar. Bu sızıntıyla meydana gelen oksidasyon göz çevresinin mor hatta siyah renge bürünmesine neden oluyor.2. Güneş ışınlarına maruz kalma Özellikle koyu tenli kişilerin yaz aylarında, koruyucu kullanmadan güneş ışınlarına maruz kalmaları göz altlarında hiper pigmentasyon denilen durumun olmasına yol açıyor. Yani göz altlarında fazla miktarda melanin pigmenti salgılanıyor, bölge koyu renkli bir hal alıyor.3. Alerjiler, astım ve egzama Gözlerinizin kaşınmasına ve sulanmasına neden olan tüm durumlar, göz altlarında da halkalar belirmesine yol açabiliyor. Alerjiler, astım ve egzama gibi hastalıklar nedeniyle gözlerinde problem yaşayan kişiler genellikle bunların devamında gözaltı halkalarından da şikayetçi oluyor.4. İlaç kullanma Bazı ilaçların uzun süre kullanılması, damarların genişlemesine neden olabiliyor. İnce gözaltı cildinin altındaki damarların genişlemesi de, bu bölgenin koyu renkli görünmesine yol açabiliyor.5. Dengesiz beslenme Dengesiz ve eksik beslenme, yeterli vitamin ve mineral alınmamasına bu da göz altlarında renk değişikliğine yol açabiliyor.6. Yorgunluk, uykusuzluk Uykusuzluk ve yorgunluk, tüm yüzün daha soluk görünmesine neden oluyor. Bu da tabii ki, gözaltındaki halkaların daha belirginleşmesine yol açıyor. Ancak yorgunluğun ve uykusuzluğun yol açtığı bu durum geçici.7. Yaşlanma Göz altlarında morluk ve halkalar bulunan kişilerin bu sorunu, çoğu zaman yaşla birlikte daha ciddi bir hal alıyor. Bu bölgedeki, pigmentasyon lekeleri, kırışıklar ve torbalanmalar da morluk ve halkaları belirginleştiriyor.

KALBİNİZE KULAK VERİN SİZE KRİZİ HABER VERİR.....

Belirtileri dikkate alırsanız hem sevdiklerinizle daha uzun süre yaşama hem de sağlıklı kalma ihtimaliniz çok yüksek. Alınacak en etkili önlem de en küçük bir göğüs ağrısını bile önemseyip derhal en yakın hastaneye gitmek!.
Anadolu Sağlık Merkezi Kalp Damar ve Göğüs Cerrahisi Koordinatörü Doç. Dr. Besim Yiğiter; kalp krizi ile ilgili soruları yanıtladı:
Kalp krizinin 'geliyorum' dedirten belirtileri neler?
Öncelikle göğüs kafesinin orta bölgesinde birkaç dakikadan uzun süren sıkışma ve sıkıntı hissi yaşanır. Ancak bu can yakan bir ağrı değildir. Göğüs ağrısı; omuzlara, boyna veya kollara yayılır. Çarpıntı ve nefes darlığı olur. Ayrıca baş dönmesi, bayılma, bulantı ve terleme de görülüyor.
Kol ya da eldeki ağrı da dikkate alınmalı mı?
Kalp Podcast krizi belirtilerinin atipik olanları da var. Mesela ağrının sol kola yayıldığı gibi yerleşmiş bir kanı varr. Halbuki ağrı, sağ kola da yayılabilir. Elin sadece bir ya da iki parmağı bile ağrıyabilir. Çene veya diş ağrısı da olabilir.
Kriz sırasında öksürme gerçekten hayat kurtarır mı?
Öksürmenin kalbe elektroşok etkisi olabilir. Çünkü öksürerek kalbi uyarıyorsunuz. Bu yöntemle, ritim bozukluğundan ya da ani kalp durmasından gerçekleşen ölümler engellenebilir.
DERHAL HASTANEYE GİDİN
Kriz anında neler yapılmalı?
Eğer enfarktüs trajik bir şekilde ortaya çıkmadıysa, uzak da olsa yakın da olsa mutlaka hastaneye gidilmesi gerekiyor. Yani tek başına evde yapılacak bir şey yok. İlk önce enfarktüsün teşhis edilmesi gerekiyor.
Kriz anında dil altı hapı kullanımının yararı var mı?
Evet; kalp krizi geçirenler için dil altı hapının alınmasının yararı olabilir. Zaten daha önce kalp krizi geçirmiş hastalar yanlarında hep dil altı hapı taşırlar ve kriz geçirdiklerini anlarlar.
Aspirin faydalı olur mu?
Evet, kalp krizi esnasında bir aspirin içilebilir. Aspirinin ağızda çiğnenerek yutulması, kanı sulandıracağından hayli faydalı olabilir.
Hasta yakınları ne yapmalı?
Kriz anında hastayı hemen hastaneye yetiştirmek dışında yapılabilecek pek bir şey yok. Hemen gelebiliyorsa ambulansla ya da en iyisi kendi imkanlarıyla hastayı hastaneye yetiştirsinler.
Hiç kalp ağrısı çekmemiş birinin birden göğsü ağırırsa ne yapmalı?
En küçük bir şüphede, yani normalin dışında bir tuhaflık hisseden kişi bunu hiçbir şekilde ihmal etmemeli; şikayet kalp krizine benzesin ya da benzemesin derhal bir hastaneye başvurmalı.

20 Nisan 2008 Pazar

CEP TELEFONLARI KANSER NEDENİ....


Tıp alanında çok sayıda ödül sahibi İngiliz beyin cerrahı Prof. Vini Khurana, cep telefonlarının sigaradan da asbestten de daha zararlı olduğunu ve kansere yol açtığını öne sürdü. Cep telefonu üreticilerine seslenen Khurana, cep telefonlarındaki radyasyon oranının mutlaka düşürülmesi gerektiğini savundu. Halka da "cep telefonlarınızı mümkün olduğu kadar az kullanın, mecbur olmadıkça kullanmayın" çağrısında bulunan Prof. Vini Khurana, hükümetin de acil önlemler alması ve cep telefonu üreticilerinin radyasyon seviyesini düşürmesini sağlaması gerektiğini ifade etti. Khurana’nın araştırmasının sonuçları, cep telefonlarının sağlığa muhtemel zararları konusunda bugüne kadar yapılmış en olumsuz tahmin olarak kabul edilirken, Khurana’nın araştırmasının sonucunda hazırladığı makale IoS adlı sağlık dergisinde yayımlandı. Khurana, 10 yıl boyunca cep telefonu kullananların beyin kanserine yakalanma oranlarının iki kat arttığını öne sürdüğü araştırmasında, beyin kanserlerinin gelişmesinin de 10 yıl kadar süre aldığını belirtti. Bilimsel araştırmalar alanında 16 yılda 14 ödül alan ve 40’a yakın makalesi bulunan Prof. Khurana’nın, araştırması sırasında cep telefonlarının etkileri konusunda bugüne kadar yapılmış 100’den fazla araştırmanın sonuçlarını da yeniden değerlendirdiği bildirildi. Cep telefonlarının beyin tümörlerine yol açtığının gelecek 10 yıl içinde kesinlikle kanıtlanmasını beklediğini de belirten Khurana, hemen önlem alınmazsa gelecek 10 yılda beyin tümörü vakalarında büyük artış görülebileceğini ifade etti.

BU TELEFONUN ŞARJI BİTMİYOR...


Cep telefonumun şarjı bitecek diye endişelenme devri artık bitiyor. Çinliler yine yaptı yapacağını. Nasıl mı?
Çin'de üretilen I Coloured Mobile ZJ268 cep telefonu tam 666 gün pil ömrü sayesinde şarj edilmeye gerek kalmıyor. Dört hoparlörü bulunan cep telefonuyla mp3, mp4 dinlemek ve izlemek de mümkün. GPRS ve WAP bağlantısı da bulunan cep telefonunun en önemli özelliği 32.800mAh süper pili. 3,0 inch ekran büyüklüğüne sahip bu cep telefonu Çin'de 128 dolardan satışa sunuldu.

DİJİTAL OYUNCAKLAR


DİJİTAL OYUNCAKLAR
Japon elektronik firması Toshiba’nın G450 modeli cep telefonu ince formlu cep kategorisindeki rekabete hızlı bir giriş yapma peşinde.
56 gramlık parmak telefon: Toshiba G450
56 gramlık ağırlığının yanı sıra şık tasarımı sayesinde kolaylıkla taşınabilen telefon, aynı zamanda mobil şebekele üzerinden internet bağlantısı için de kullanılabiliyor.
Türkiye’de henüz kullanılmayan üçüncü nesil (3G) teknolojiyi içinde barındıran bu ürün, USB üzerinden bilgisayarlara bağlanarak, mobil şebekelerin çalıştığı bölgelerde internette hızlı sörf imkânı tanıyor. Türkiye’de ise bu ürünle, Edge ve GPRS erişimi üzerinden internete bağlanılabilir.
Bu ay içinde Toshiba’nın Türkiye temsilcisi Multimedya tarafından satışa çıkarılacak olan G450, müzikçalar olarak da kullanılabiliyor. 96x39 boyutlarında mini ekranı bulunan ürün, MP3, AAC formatlarında müzik parçalarını destekliyor. Yeni model telefonun tasarım özelliklerine bakıldığında tuş takımının iki parçalı olduğu görülüyor. Menünün kullanımı içinse her iki taraftaki tuşlar kullanılıyor


YÜKSELEN BURÇ

Doğum anında doğu ufkunda yükselmekte olan burç "Yükselen Burç" adını alır. Buna "Ascendant" denir ve kişisel haritanızda "AS" veya "YB" rumuzu ile gösterilir. Yaşamdaki rollerimiz ve davranışlarımız hakkında Yükselen burç bilgi verir. Doğum yeri ve zamanı Yükselen'in hangi burç olacağını belirler. Ekliptiğin Dünya çevresin deki turu 24 saat olduğundan ortalama 2 saatte bir doğu ufkumuzda başka bir Zodyak burcu yükselir. Bunun anlamı, her 2 saatte bir Yükselen burç matematik sel olarak değişir. Ancak ekliptik düzelminin eğimi nedeniyle burçlar dünyadan bakıldığında farklı hızlarda yükselirler. Yükselen burç çevremizdeki dünyaya nasıl göründüğümüzü, nasıl yaklaştığımızı ve yeni bir girişim için taşıdığımız ruh halini ve takındığımız tutumu gösterrir. Aynı zamanda doğum sırasında yaşadığımız deneyimi açıklamaya yardımcı olur. Bu deneyim savaşçı bir yapıda (Koç-Mars) veya içine kapanık ve çekingen bir yapıda (Oğlak-Satürn) olabilir.Yükselen burcun simgelediği bu yaşama dair ilk zlenim,ömür boyu izlenen bir yol, her yeni başlangıçta tekrar yaşanan bir deneyim olacaktır. Bu izlenimler İmaj, Hayata Yaklaşım ve Özdeyiş olarak açıklanabilir. Yaşamla ilgili temel tutumumuzun ve özbenlik duygumuzun temeli ve göstergesi olan Yükselen Burç, aynı zamanda karşıt uçta Alçalan Burç ile ifade edilen bireysel temaları;Evlilik ve Ortaklığa yaklaşımımızı da gösterir. Yükselen burç bizim kişilik imajımızı, dünyaya ilk bakışta onu nasıl gördüğümüzü tanımlar. Yükselen burç, tüm horoskop faktörleri arasında, bireyin dış görünümü ile en anlamlı ve önemli bilgileri veren yerleşimdir. Yine de kişiliğin başkalarına görünüşü tek bir etkene bağlı değildir. Aynı zamanda Yükselen Burç ayrıca Aşk ve Seks karakterinizi ve meyillerinizi gösterir.